Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret etti: Kumpas davası kumpasın mekanında görülür

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri'deki Marmara Cezaevinde Ekrem İmamoğlu, Resul Emrah Şahan ve Mehmet Ali Çalışkan'ı ziyaret etti. Bu, Özel'in İmamoğlu'na üçüncü ziyareti oldu.

Sabah saat 10.00 sıralarında cezaevine gelen Özel'in görüşmesi yaklaşık 2 saat 30 dakika sürdü. Görüşmenin ardından basın açıklaması yapan Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu'na açılan davanının Silivri Açık Ceza Yerleşkesine taşınmasına tepki gösterdi. Özel, "Ekrem Başkan'ın Çağlayan'daki mahkemesi geçmişte Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarının simge salonuna alındı. Kumpas davası kumpasın mekanında görülür" dedi.

Özel'in açıklamalarında öne çıkanlar şöyle:

"Dayanışma içinde olan herkese selamlarını ilettiler"

"Tüm arkadaşlarımızın kendileriyle dayanışma gösteren milyonlara; uğradıkları iftiraya, hiçbir kanıta dayanmayan gizli tanık ifadeleriyle kişisel namuslarına sürülmeye çalışılan lekeye ve partileri üzerinden uğradıkları iftiraya karşı Türkiye'nin tüm siyasi görüşlerinden kendileriyle dayanışma içinde olan herkese selamlarını, minnetlerini iletiyor."

"Savunmalarının televizyondan yayınlanmasını istiyorlar"

"Bu büyük iftiraya, bu büyük hakarete karşı sadece ve sadece gerçekleri anlattıkları savunmalarının televizyondan yayınlanmasını istiyorlar. Çünkü gizli tanık dışında bir tane paraya, pula, rüşvete ilişkin belge yok. Adı belli olmayan Meşe, Çınar, Ladin denen gizli tanıkların iftiraları var. MASAK raporundaki şüpheli görülen her işlemin açıklamasına ikna olmuş, buna bir şey söyleyemeyen bir iddianame, iddia makamı var. Yargılamanın mutlaka ve mutlaka milletin önünde olmasını istiyorlar."

"Kumpas davalarının simge salonu"

"Ekrem Başkan'ın Çağlayan'daki mahkemesi geçmişte Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarının simge salonuna alındı. Anlamlıdır, önemlidir. FETÖ'cülerin kurduğu kumpasları bugün Zekeriya Öz değil, Zekeriya Öz'ün bugünkü güncel hali kurmaktadır. O gün Zekeriya Öz'ü sahiplenen, 'Davanın savcısı benim' diyen Erdoğan, bugünkü savcıya sahip çıkmaktadır, onu o görevlendirmiştir. Kumpas davası kumpasın mekanında görülür. Bu sembolik hatırlatmayı, tarihi hatırlatmayı önemsiyoruz. Yarın o salonda İstanbul'dan il başkanımız, yönetimi, ilçe başkanlarımız, belediye başkanlarımız, Trakya'daki tüm seçilmiş arkadaşlarımız Ekrem Başkan'ın yanında olacaklar ve Ekrem Başkan hakim karşısında olacak."

"Ödül vereceğim, kazanan kişi Timur Soykan'dır"

"Buradan hızla Ankara'ya gideceğim. Çünkü akşamüstü Ankara'da Çağdaş Gazeteciler Derneğinin ödül töreni var. Ödül vereceğim, vereceğim ödülü kazanan kişi Timur Soykan'dır. Timur Soykan 'Skandal düğün' haberiyle ödül aldı. Düğüne davet ettiği kişilerin takılarından zenginleşen kişiyle ilgili yaptığı haberle ilgili ödül aldı. Ama o Timur Soykan bugün saat 11.00'de randevulaşıp gideceği bir ifade vereceği soruşturma için sabahın köründe evinden onlarca polisle birlikte alındı. Timur Soykan'ın YouTube'da Onlar TV kanalında yayınlanan programlarını milyonlar izliyor. Ama güya Murat Ağırel'le birlikte sözde 'şantaj, tehdit' suçlamalarıyla kendileri yıldırmak amacıyla bir kez daha sabah erkenden alındılar. Ben değerli eşleriyle görüştüm, dayanışma duygularımızı ilettim. Süreci en yakından hukukçu arkadaşlarımız ve milletvekillerimiz takip ediyorlar."

"Traktörlere kesilen cezayı Ekrem Başkan'la ödeyeceğiz"

"Ekrem Başkan'la görüşmede aramızda bir uyuşmazlık çıktı, sonra kardeşlik hukukuyla hallettim. Ekrem Başkan, Yozgat'taki traktörlere kesilen cezayı kendisi üstlenecekken benim üstlendiğimi öğrenmiş. Yarısını Ekrem Başkan ödeyecek, yarısını ben ödeyeceğim."

Yusuf Tekin'e "Balta" tepkisi: "Yalancı adam! Utanmaz adam! Ne baltası?"

"Bir gün bile yatarı olmayan bir suçtan, yani gelmiş, mitingi izlemiş, 'Yürüyemezsin' demişler, yürümüş, 'Gelmemelisin' demişler gelmiş… Maalesef Milli Eğitim Bakanı büyük bir iftira atıyor. 'Bu eli baltalılar' diyor. Bu kadar büyük iftiracılık, bu kadar gencecik çocuklara hakaret ve iftira olmaz. Herkes biliyor ki bu çocuklardan 55 tanesi 'Salıveriliyorsunuz' denip bir gelen telefonla tutuklanıldı. Birçoğuna ev hapsi veriliyordu, bir gelen telefonla tutuklandı. Hakimin karşısında bir tek soruya cevap vermediler. İsmi okundu, tutuklandı. İsmi okundu, tutuklandı. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu'na muhalefetten, daha önce cezası olmayan kişinin bir gün yatırı yok. Burada tutuldukları her gün işkencedir. Gördükleri kötü muamele, ters kelepçe, susuz bırakma, aç bırakma, hepsi yıldırmak içindir. Ne aileleri yılmıştır ne çocuklar yılmıştır ama yapılan büyük haksızlıktır. O yüzden dün yüz binlerin bağırdığı gibi buradan bir kez daha gençlere özgürlük istiyoruz. Sınavlarına girmelerini talep ediyoruz. Bu konuda milletvekillerimizden oluşan bir heyet de ilgili görüşmeleri yapmak üzere bir kez daha inisiyatif alacaklar. Eline bir taş almamış, bir sopa almamış... Ne baltası ya? Yalancı adam! Utanmaz adam! Ne baltası? Sadece gösterilere katılmış, evine gitmiş, yüz tarama sistemiyle evlerden topluyorlar. Eli baltalı kimse yoktu. Öğrencilerden bir tanesinin elinde bırak baltayı, böyle bir çubuk yoktu ya, çubuk yoktu."

İmralı Heyeti ile Erdoğan'ın görüşmesi: "Doğru zemin Meclistir"

"Bugün önemli, kamuoyunun büyük önem atfettiği bir görüşme yapılacak. Cumhuriyet Halk Partisinin Kürt meselesindeki duruşu yıllardır çok nettir, çok tutarlıdır. Biz bir kere 'Kürt meselesi' diye bir meselenin var olduğuna inanıyoruz. Kürtler 'Sorunum var' diyorsa vardır. Çözmek hepimize düşer. Bunu 'Yoktur' deyip de görmezden gelmemeli. 'Terörsüz Türkiye' diyorlar. Biz terörü de kınıyoruz, terörsüz Türkiye'yi de destekliyoruz. Terörsüz Türkiye demokratik açılımlarla mümkündür. Bunun için doğru zemin Meclistir. Şeffaf, kimseyi dışlamayan, şehit aileleri ve gazilerimizin duygularını yok saymayan, onların da fikirlerini alan, tüm mağdurları kapsayan bir süreç için Mecliste olmayı çok önemsiyoruz."

"Kürt meselesini kökten çözmeyi başaracak anlayış buradadır"

"Büyük bir çelişki yaşıyoruz. Arkamdaki cezaevinde biri yatıyor. Onu içeri kimin attırdığını da herkes biliyor. 'Batıdaki Kürtlere, belediye meclislerinde görev teklif etmek suretiyle onları şehrin yönetiminde söz sahibi kılma' suçu... Bunu 'terör' suçu kabul ediyor, Ekrem Başkan'ı bununla suçluyor. Bununla suçlanan birisi içeride yatıyor. 'Kürtler belediye meclis üyesi olursa bu terör faaliyetidir' diyen birisi, onu içeri attıran birisi... Terörsüz Türkiye'yi de, Kürt meselesini kökten çözmeyi de bütün Kürtleri eşit vatandaş yapmayı da başaracak anlayış buradadır. Bu anlayışın cumhurbaşkanı adayı şimdi yatıyor. Bu sorunu Kürtlerin güvendiği biz çözeriz. Bu sorunu Kürtleri ikinci sınıf vatandaş gören, belediye meclislerine bile layık görmeyen ve 'Kürt eşittir sorun, Kürt eşittir terör' diye gören anlayış çözemez. Biz Meclis zemininde atılacak her türlü şeffaf, barışçıl çözüme yönelik adımı desteklemeye hazırız ama Meclisi yok sayıp da Kürtleri yok sayıp da sorunu yok sayıp da ipe un serip buyurganlıkla laf edenlerin bu sorunu çözmede samimi olmadıklarını, bir kez daha başarısızlığa hiçbirimizin tahammülü olmadığını da ifade etmek isterim." (Politika Servisi)